Vecizeler

Karga

80 yaşına merdiven dayamış yaşlı baba ile onu ziyarete gelen 45 yaşında ve saygın bir işi olan oğlu salonda oturuyorlardı.
Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sohbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti.
O anda üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu.
Yaşlı baba kargaya gülümserek biraz baktıktan sonra oğluna sordu: 'Bu ne oğlum?'

Oğlu şaşkın, cevapladı: 'o bir karga baba.'

Yaşlı baba kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu: 'Bu ne oğlum?'

Kategoriler: 

CEN.NET CAFE

İmam Abdullah hoca , resmi işlerini yaptırmak için bir kuruma gider.

Kendisinden TC kimlik numarası istenince, en yakın internet-cafenin yolunu tutmak zorunda kalır.

Cafenin kapısından girerken levhada yazılı isim 'fesuphânallah' lar, estağfurullah'lar çektirir hoca efendiye, hem de peş peşe:

CEN.NET CAFE
Cafeyi işleten delikanlıya:
- Evlâdım T.C. kimlik numarası istediler benden, yardımcı olabilir misin?
- Tabi amcacım, siz şuraya oturun, şu işimi hemen bitirip sizinle ilgilenirim.

Abdullah hoca başlar beklemeye.

Kategoriler: 

Halil İbrahim Bereketi

Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış.
Büyüğü Halil.
Küçüğü ise İbrahim...
Halil, evli çocuklu.
İbrahim ise bekârmış...
Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin...
Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş.
Bununla geçinip giderlermiş...
Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı.
İkiye ayırmışlar.
İş kalmış taşımaya.
Halil, bir teklif yapmış :
İbrahim kardeşim; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.
Peki, abi demiş İbrahim...
Ve Halil gitmiş çuval getirmeye... .

Kategoriler: 

Hapishanede kılınan namaz

Horasan vâlisi Abdullah bin Tâhir, çok âdil biriydi. Jandarmaları birkaç hırsız yakalamış, vâliye bildirmişlerdi. Getirilirken hırsızlardan birisi kaçtı. O sırada Hiratlı bir demirci, Nişapur'a gitmişti. Demirciyi, gece eve giderken, jandarmalar yakaladılar ve diğer zanlılarla beraber vâliye çıkardılar. Vâli dedi ki:
- Hepsini hapsedin!
Bir suçu olmayan demirci, hapishanede hemen abdest alıp, namaz kıldı. Ellerini uzatıp:

Kategoriler: 

Altiyüz Dirhemlik ip

Altiyüz Dirhemlik ip

"BaGdat. Dul bir kadin. Alti öksüz çocuGu ve bir de ihtiyar ana. Kadin geçimi saGlamak üzere, hafta boyu el emeGi verir, göz nuru döker iplik eGirir, pazara çikar ve anasi ile çocuklarinin rizkini temin etmeye çalisirdi.
Vakti tamam olunca bu dul kadin vefat eder...

Kategoriler: 

Mü'min tevazu sahibi olmalıdır !!!

Bir adamcağız kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır.
Nedense sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi birşey yapmış
olmak için bunu Hacı Bektaş Veli'nin dergahına kurban olarak bağışlamak
ister. O zamanlar dergâhlar aynı zamanda aşevi işlevi görüyordu.
Durumu Hacı Bektaş Veli'ye anlatır ve Hacı Bektaş Veli helal Değildir
diye bu kurbanı geri çevirir.
Bunun üzerine adam mevlevi dergahına gider ve aynı durumu Mevlana'ya
anlatır...

Kategoriler: 

Havada Kalan Çocuk

Hocasinin emri üzerine Mevlânâ ilim tahsîli için Sam'a giderken, Nusaybin'de hiristiyan papazlarinin toplantisina rastladi. Papazlar sihir yapip âdet disi bâzi seyler gösteriyorlardi. Mevlânâ'yi görünce, bir oglani havaya uçuruverdiler. Mevlânâ bu ise ilgi göstermeyip murâkabeye, Allahü teâlâyi düsünüp kalbini uyanik bulundurarak, gâfil olmama hâlini muhâfazaya vardi. Oglan, havada oldugu yerde kaldi ve...

Kategoriler: 

Ölüm öyle bir şeydir ki...

Bir kimse, Peygamber efendimize gelerek:
-izin ver yâ Resulallah, ölümümü temenni edeyim.
Peygamber efendimiz:
-Ölüm öyle bir seydir ki onun için hazirlikli ol! Yol uzun, azik ister.
Ölümü temenni edenin on hediye hazirlamasi lazim.
O kimse sordu:
-Hediyeler kime yâ Resulallah?

Peygamber efendimiz buyurdu:
1- Azrail'in hediyesi.
2- Kabrin hediyesi
3- Münker ve Nekir'in hediyesi.
4- Mizanın hediyesi.
5- Sırat köprüsünün hediyesi
6- Malik'in hediyesi.
7- Ridvan'in hediyesi.
8- Rûhun hediyesi.
9- Peygamberinin hediyesi.
10- Rabbinin hediyesi.

- Bu hediyeler nelerdir, ya Resulallah?

Azrâil'in hediyeleri dörttür:
1- İyi huylu olmak.

Kategoriler: 

Gurur ve İlâhi Adalet

Suriye'de Gassani Devleti'nin hükümdarı Cebele, Hz. Ömer zamanında Medine'ye gelip müslüman oldu. Hacc için ihrama girdi. Tavaf esnasında bir bedevi onun ipekli ihramına bastı. Cebele, hiddetinden bedevinin yüzüne bir tokat attı. Bedevi de Hz. Ömer'e gidip Cebele'yi şikayet etti. Hz. Ömer (ra) Cebele'ye:
"Ya hasmına diyet vererek onu razı et! Veya, o da senin yüzüne aynı şekilde vurarak hakkını alsın!" dedi. Cebele:
"Ben hükümdarım, o ise sıradan bir bedevidir." dedi.

Hz. Ömer (ra):
"İslam'da bunun yeri yoktur. İlahi adalet karşısında her ikiniz de eşitsiniz!" dedi.
Bu sefer Cebele:
"Öyle ise bu akşam düşüneyim!" dedi.
Cebele, bedeviye bir kaç kuruş diyet verip razı etmeyi gururuna yediremedi. O gece yanındakilerle birlikte kaçtı. Bizans'a sığındı ve irtidat etti (dinden çıktı). Bir müddet sonra ise öldü. Gururu, kendisini İslam'ın nurlu yolundan uzaklaştırdı. Hayvani bir hayatın nefsani arzularına aldandı ve böylece ebedi olarak cehenneme mahkum oldu.

Kategoriler: 

TEMEL TASLAR

Business School'da (Northwestern
Üniversitesi) Idaresi mastir ögrencileri ile ZamanYönetimi dersi
profesörü arasinda geçer. Profesör sinifa girip karsisinda duran dünyanin
en seçilmis ögrencilerine kisa bir süre baktiktan sonra, "Bu gün Zaman
Yönetimi konusunda deneyle karisik bir sinav yapacagiz dedi. Kürsüye
yürüdü, kürsünün altindan kocaman bir kavanoz çikartti. Arkadan, kürsünün
altindan bir düzine yumruk büyüklügünde tas aldi ve taslari büyük bir
dikkatle kavanozun içine yerlestirmeye basladi. Kavanozun daha baska tas
almayacagina emin olduktan sonra ögrencilerine döndü ve " Bu kavanoz doldu

Kategoriler: 

Sayfalar